Saatler 20.00 'yi gösterip iki takımın futbolcuları sahaya çıktığında Ali Sami Yen stadının zemini, henüz 24 saat önce bir Supro Lig karşılaşması yaşamasına rağmen gayet iyi gözüküyordu. Kulübede ki 2 teknik direktörün de sıkıntılı bakışları arasında maçı beklerken, lig tv yönetmeni mükemmel bir yayıncılık örneği gösterip, Issiar Dia'nın 3 kuluvallah 1 elham'ını gözümüze sokuyor, yan taraftan gelen "Müslümandır ha Müslüman" teyinidi de almış olmanın rahatlığıyla hakemin düdüğünü duyuyorduk.
Sahada iki takım da klasik al-ver'lerle rölanti modda başlamıştı oyuna. Tam böyle mi gidecek derken Bilica ve Lugano'nun popcorn keyfi yarıda kalıyor, Şahin'in sürpriz hediye paketi Volkan'ın koruduğu kaleye doğru kaleye yola çıkıyordu. Tabela Kasımpaşa lehine 1-0 olduğunda, Aykut Kocaman'ın yüz ifadesi tamamen acı, sıkıntı ve kederle doluydu. Bir de buna Milli Takım kalecisinin 13.dakika'daki mahalle maçlarında dahi göremediğimiz hareketleri eklenince...Öyle bir an'dı ki pozisyon boyunca gözümün önünden write the future reklamından olası kareler hızlıca akmaya başladı . Aykut Kocaman'ın istifası, Samandıra'da ki öfkeli "gençler", fotomaç sayfalarında yeni hoca adayları...
Neyse ki Ersen Martin golü kaçırmış, Fb'liler için korkulan olmamıştı. Hemen arkasından kullanılan köşe atışında gecenin adamı yine sahneye çıkıyor ".şık, .şık, Semih Erden Semih, Semih Erden" e özenip tipliyordu topu ceza sahasında. Penaltı noktasında Alex göründüğünde sol iç ağlar, meşin yuvarlak için hazırlıklara başlamıştı bile. Olası kaos atlatılmış, 2. gol için geliyordu Fenerbahçe. Çok ta uzun sürmedi aslında. Gecenin Dia ve Niang ile birlikte en iyisi oyuncusu olan Emre Belözoğlu güzel bir vuruşla durumu 2-1'e getiriyordu. Bu arada anlaşılan Ergün'ün başı da fena dertteydi. Dia sağ tarafa geçmiş, öldürücü sprintleriyle uyutuyordu Kasımpaşa'nın sol bölümünü. Ve yine onunla ile gelişen bir başka atakta Senagalli oyuncu 0' a iniyor, Alex'e çıkartmak istediği top rakibe de çarparak Niang'la boş kalaye yuvarlanıyordu.
Skor 3-1 olmuştu ama Kasımpaşa'lı Şahin, Bilica ve Lugano'ya her pozisyonda tarlayı gösteriyor, Andre Santos ise fazla kiloları nedeniyle yaşıyabileceği olası kalp krizini de düşünerek kendini kasmamaya devam ediyordu. Bunu gören E. Martin "kendini affettiriyim" diyerek durumu 3-2'ye getiriyor maçı da 2 sayı , 1 asist 1 gol'le tamamlıyordu.
İkinci yarı başlarken Aykut Kocaman duruma el koyup, Bilica ve A. Santos'un yerlerine Yobo ile Caner'i sahaya sürüyordu. Biraz geçmişti ki kazanılan serbest vuruşta, Alex hızlı bir şekilde Dia'yı görecek hakem M. Abitoğlu'nun bakışları arasında Niang'la 4. golü bulup maçı bitirecekti sarı lacivertliler. Sonrasında yine "kralex" yaptığı "pas" ortasıyla Niang'a hat trick yaptıracak, attığı gol'le de taraftara "ne senle ne de sensiz" dedirticekti.
Maç bireysel becerilerle 6-2 bitmiş, Aykut Hoca derin bir oh çekmiş, kredisini 1 hafta daha uzatabilmişti. Kasımpaşa'da ise Yılmaz Hoca'nın "oynadığımız futbola İnönü'nün zemini ters" bahanesi fos çıkıyordu 90 dakika'nın sonunda. Hakem M. Abitoğlu maç boyunca idare ediyor, ilk yarıda ki Lugano'nun E. Martin'i düşürdüğü pozisyonda kaleye olan 35 metre uzaklığı da düşünerek çıkarttığı sarı kartla doğru olanı yapıyordu.
AKILDA KALANLAR
*Phantom kamerasında Yılmaz Hoca'nın Empire State'e tırmanmış King Kong tarzı hareketleri
*Lugano'nun faulünden sonra, E.Martin'le hakem M. Abitoğlu'nun el ele lambada dansı
*Emre'nin attığı gol'den sonra Aykut Kocaman'a sarılıp, düşmaları çatlatması ?